
Diz kapağının (patella) normal yerinden kayarak dışa doğru yer değiştirmesidir. Diz kapağı çıkığı, genellikle ani hareket veya travma sonucu oluşur. Şiddetli ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. Sporcularda daha sık görülür. İlk müdahale önemlidir. Erken tedavi iyileşmeyi hızlandırır. Fizik tedavi gerekebilir. Tekrar riski bulunur. Ortopedik takip önerilir.
Diz Kapağı Çıkığı Belirtileri Nelerdir?
Genellikle aniden başlayan, şiddetli bir ağrı hissedilir. Bu ağrı hareketle artar ve kişi yürümekte ya da ayağa kalkmakta zorlanabilir. Diz kapağı yerinden çıktığında dizin ön yüzeyinde gözle görülür bir şekil bozukluğu meydana gelir. Patella, dizin dış tarafına doğru kaymış gibi görünebilir. Diz kapağı çıkığı yaşandığında dizin bükülmesi veya düzleştirilmesi oldukça zorlaşır. Kişi dizi normal şekilde kullanamaz ve hareket ettirmek acı verici olabilir. Diz çevresinde hızlı bir şekilde şişlik oluşabilir. Bu genellikle eklem içine kanama olmasına bağlıdır. Aynı zamanda morarma da görülebilir.
Diz kapağı çıkan kişiler dizin sabit durmadığını, “yerinden oynayacakmış gibi” bir his taşıdığını ifade eder. Bu durum, ilerleyen dönemlerde dizde güvensizlik hissine neden olabilir. Diz kapağının normal yerinde olmadığı hissedilir ya da elle kontrol edildiğinde kemiğin dışa doğru kaydığı fark edilir. Bu belirti, özellikle tecrübeli sağlık personeli tarafından kolaylıkla anlaşılır. Diz kapağı çıkığı olan kişiler bazen dizlerinin takılıp kaldığını ya da kilitlendiğini hissedebilir. Bu durum hareket etmeyi daha da zorlaştırır. Diz kapağı yerinden çıktığında kişi yürürken ağırlığını o bacağa veremez. Destek olmadan yürüme çoğu zaman mümkün olmaz. Şüphe varsa, hareket etmekten kaçınmak ve en kısa sürede bir ortopedi uzmanına başvurmak önemlidir. Uygun müdahale edilmezse tekrar eden çıkıklar ve diz stabilitesinde bozulmalar meydana gelebilir.
Diz Kapağı Çıkığı Neden Olur?
Ani bir düşme, çarpma ya da dizin üzerine alınan direkt darbeler diz kapağının yerinden çıkmasına neden olabilir. Özellikle sporcularda, temas içeren sporlar sırasında bu tür yaralanmalar sıkça görülür. Koşarken ya da zıplarken ayak yere sabitken dizin ani dönmesi diz kapağının yerinden çıkmasına yol açabilir. Bu tür mekanik zorlanmalar özellikle futbol, basketbol gibi sporlarda yaygındır. Bazı bireylerde bağ dokular doğuştan daha gevşek olabilir. Bu durum, diz kapağını yerinde tutan yapılar zayıf kaldığı için çıkık riskini artırır. Bu kişilerde tekrar eden çıkıklar da görülebilir. Diz eklemi ya da uyluk kemiğinin yapısal sorunları diz kapağının stabilitesini bozar. Bu da diz kapağı çıkığı riskini artırır. Diz çevresindeki kasların güçlü olmaması ya da bazı kasların diğerlerine göre daha zayıf kalması diz kapağının dengesini bozabilir.
Özellikle uyluk önündeki kuadriseps kaslarının zayıf olması çıkık riskini artırabilir. Bir kez çıkık yaşayan kişilerde, diz kapağını tutan bağlar ve dokular zedelendiği için aynı bölgenin yeniden çıkma olasılığı artar. Bu duruma “rekürren çıkık” denir. Ailede benzer problemler yaşayan bireyler varsa, genetik faktörler nedeniyle çıkığa yatkınlık söz konusu olabilir. Özellikle bağ dokusu gevşekliği genetik olarak aktarılabilir. Ergenlik döneminde kemik ve kas yapılarının hızlı gelişmesi bazı denge bozukluklarına neden olabilir. Bu da özellikle gençlerde diz kapağı çıkığı riskini artırır. Diz kapağı çıkığı ciddi bir ortopedik sorundur ve doğru teşhis ile uygun tedavi gerektirir. Erken müdahale, tekrar eden çıkıkların ve kalıcı hasarların önlenmesi açısından büyük önem taşır.
Diz Kapağı Çıkığı Tedavi Yöntemleri
Diz kapağı yerinden çıktığında genellikle acil müdahale gerekir. Uzman hekim, diz kapağını dikkatli bir şekilde tekrar yerine oturtur. Bu işleme “kapalı redüksiyon” denir. İşlem sırasında hastaya ağrı kesici veya kas gevşetici ilaçlar verilebilir. Diz kapağı yerine oturtulduktan sonra bölgenin dinlendirilmesi önemlidir. Genellikle hastaya dizlik ya da atel takılarak dizin sabitlenmesi sağlanır. Bu süreçte birkaç hafta boyunca yük verme ve diz hareketleri sınırlandırılır. Kas güçsüzlüğü ve bağların zayıflığı, tekrar eden çıkıkların en önemli nedenlerindendir. Fizik tedavi ile diz çevresindeki kaslar (özellikle kuadriseps) güçlendirilir. Denge ve propriosepsiyon (vücut pozisyonu farkındalığı) egzersizleri yapılır. Bu tedavi, hem iyileşmeyi hızlandırır hem de yeniden çıkık oluşma riskini azaltır. İltihap önleyici ve ağrı kesici ilaçlar (NSAID’ler), ağrının azaltılmasında kullanılır.
Buz uygulaması da ilk günlerde şişliği azaltmak için önerilir. Eğer diz içinde sıvı birikimi veya kanama varsa, doktor aspirasyon (sıvının çekilmesi) yapabilir. Eğer çıkık tekrarlıyorsa, bağ yırtığı varsa ya da diz kapağı kemiğinde kırık oluşmuşsa cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi sürecinde dizliği sabitlemek veya hareketi kontrollü şekilde sınırlamak için ortez kullanılabilir. Bu destekler özellikle sporcular için rehabilitasyon sürecinde önemlidir. Diz kapağı çıkığı yaşamış bireyler için uygun ayakkabı kullanımı, kilo kontrolü ve tekrarlayan zorlayıcı hareketlerden kaçınmak önemlidir. Spora dönüş sürecinde dizlik kullanımı ve uygun ısınma-soğuma egzersizleri yapılmalıdır. İyi bir tedavi planı, hastanın yaşına, fiziksel aktivite düzeyine ve çıkığın şiddetine göre kişiye özel olarak belirlenmelidir. Özellikle tekrar eden diz kapağı çıkıkları, ihmal edilmeden uzman bir ortopedi doktoru tarafından takip edilmelidir.